1 Mart 2013 Cuma

ANONS / KERİM AKBAŞ

eski ağustosların alnına yazıl kahve önlerinde
bırak kalsın şarapların yıktığı bir hayata iftira
daha paris'te beş kuruşsuz kaldığımız günler yakın
sanki her hafta yeniden başvuru yapan bir manada
benim yüzümde sabahın eksik yanı hep tıraşlı
sevincin saatlere attığı kıyak naz gecikmeyecek vesselam
işte herhangi bir polis cümlesi, etimiz tutuşacak
bu ankara'yı nasıl gitsem, nasıl dönüyorum çarpıntısı
biz savaştık, biz açıklandık o masalarda ikindileri
ama onlar buradayken güne borçları birikmiş bir kadına
tutup şehirlilerin eski naralarını anlatamam.

yaşamak güzel midir dedikçe mahalle delikanlıları
kendime yeni bir saat alırdım silah satan çocuklardan
gözlerimi toprakta unuturdum vay benim bitmezliğim
ben o zamanlar eski ağustoslarda kanımla yayılırken
yeni tarlalarda yani uzak semtlerde şehirlilere
ve ihanetlere mermiler biriktirirdim şehir değiştirir gibi
şimdi anlaşılmaz bir aksanla her şey yalan;

fakat bazen saatler dahi tutukluk yapar
boşlukta insan çarpamaz kendinden başkasına!